Çeng, Osmanlılar,da 18. yüzyıl sonlarına kadar revaçta olan, ama daha sonra gittikçe azalarak tamamen ortadan kaybolan ve bugün kullandığımız Arp'ların ilkel şekli sayılan bir çalgıdır. Organoloji'nin köşeli açık arplar sınıfına girer. Bilindiği üzere köşeli arplardan başka bir de kavisli arplar ve çerçeveli arplar vardır. Kavisli arplar bu çalgının en ilkel şeklidir ve ilk kez Mısır'da kullanılmıştır. Mezopotamya'da, Çin’de ve Hindistan’da da revaçta olan bu çalgının Anadolu’da ilk kez M.Ö. 1750’lerde kullanıldığı kanıtlanmıştır. Osmanlılar döneminde sadece köşeli arplar sınıfına giren Çeng kullanılmaktaydı. Üste doğru gittikçe daralan gövdesi sert bir ağaçtan tek parça olarak oyulurdu. Bu gövde  hem düz hem de at boynu gibi eğik olarak yapılırdı. Gövde ile burgu tahtası arasında bulunan açı 70° ile 90° arasında değişmekteydi. Göğsüne hayvan derisi yapıştırılır ve  ipek teller takılırdı. Tel sayısı da oldukça farklıydı. Ama genellikle 24-25 tel kullanılırdı. Otuzun üzerinde tel sayısı olanlar da vardı. Çalgı, kullanılacağı makama göre her defasında yeniden akord edilirdi.   Genellikle oturarak ve kucakta sol tarafa tutularak  çalınırdı.  Biz Çeng'i bugünkü koşullarda kullanılabilecek duruma getirmek için ilk aşamada onun ortadan kalkış nedenlerini araştırdık. Bunlar, Çeng'in her makam için yeniden akordlanma zorunluluğu ve hava şartlarına dayanıklığı olmayan deri göğüstü.  İlk yaptığımız Çeng’in göğsüne doğal deri yapıştırarak dayanıklılığını ve akordun kalıcılığını denedik. Sonuçta deri göğsü takılmış bir Çeng’in bir ders saati içerisinde 4-5 kez akord edilmesi gerektiğini tesbit ettik. Bu yüzden deri yerine 2 mm kalınlığında tahta göğüs kullanmaya karar verdik. Çeng’in her makam için ayrıca akordlanma mecburiyeti ve icra sırasında ses değişikliklerine imkan vermemesi büyük bir sorundu. Bunu ortadan kaldırmak için de kanun mandallarından yararlanarak (yarım sesleri üretmek için) bir  mıknatıslı mandal sistemi geliştirdik. Böylece bu sistemle donatılmış bir Çeng sahip olduğu ses sahası içerisinde tampere sisteme göre her türlü sesi verme kapasitesini kazanmış oldu. İcra sırasında da doğal olarak 100 centlik ton değişiklikleri rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu durum onun Müzik Eğitimi’nde rahatlıkla kullanılmasına imkân sağlamaktadır. Türk Müziği'ne temel olan 24 sesli makam sisteminin uygulanması üzerine olan çalışmalarımız ise devam etmektedir. Özellikle çocukların ve gençlerin müzik eğitiminde kullanılması amacıyla geliştirilen çalgının ses sahası diatonik aralıklarla SOL (G3) ile LA (A5) arasında tutulmuş, bu nedenle 16 telle sınırlandırılmıştır. Kanun’da olduğu gibi nylon veya karbon teller kullanılmış, icrada rahatlık sağlanması amacıyla arplarda olduğu gibi DO ve FA sesleri için de farklı renklerdeki tellerden yararlanılmıştır (Do için kırmızı, Fa için mavi veya siyah). Çalgı, tutuşunu ve böylece icrasını kolaylaştırmak amacıyla düz bir düzeye oturturulacak şekilde yapılmıştır.Tabanının düzlüğü nedeniyle çalanın boyuna uygun yükseklikte bir masa üzerine konularak çalınabilir. İstenirse ama sağ dizin (solaklarda sol dizin) üzerine konularak da kullanılabilir. Çalgının diz üzerinde icrası sırasında dengesinin bozulmaması için çalgıya açılıp kapanabilen bir denge kolu eklenmiştir. 60 cm yükseklik ve 47 cm eni ile yetişkinlerin de rahatlıkla kullanmasına elverişlidir. Bütün bu çalışmalar sırasında Çeng’in otantik görünüşüne mümkün olduğunca sadık kalmaya gayret gösterdik. Ama takdir edilmelidir ki, üçyüz yıldan fazla bir süre önce kullanılmış bir çalgıyı bugünkü koşullara uyar duruma getirirken bazı kayıpları göze almak da kaçınılmaz olmaktadır. Çalgının akçaağaç, ceviz, kiraz gibi sert ağaçlardan dayanıklı bir şekilde yapılması, onun uzun ömürlü olmasını sağlamaktadır. Ayrıca bu nedenle istendiği takdirde rahatlıkla doğal veya suni deri takılabilir, hatta çalgı, her makam için yeniden akord etme zorunluğu bir engel olarak görülmediği durumda mandalsız olarak da yapılıp kullanılabilir. Die Çeng (auspesp.:Tscheng), die Vorgängerin heutiger Harfen, war im Osmanischen Reich bis zum Ende des 18. Jahrhunderts sehr populär, verlor aber allmählich ihre Beliebtheit, bis sie vollständig verschwand. Sie gehört in der Organologie zu den offenen Winkelharfen. Außer Winkelharfen gibt es bekanntlich Bogenharfen und Rahmenharfen. Der Ursprung der Harfe ist die Bogenharfe, sie wurde zuerst in Ägypten benutzt. Auch in Mesopotamien, in China und in Indien war dieses Instrument sehr beliebt.In Anatolien wurde es nachweislich zum ersten Mal ca. im Jahr 1750 v.C. verwendet. Während der osmanischen Zeit wurde nur die Çeng benutzt, die man heute als offene Winkelharfe bezeichnet. Ihr Resonanzkörper war sowohl senkrecht als auch schräg, wie ein Pferdehals, und wurde aus einem Stück Hartholz geschnitzt. Der Winkel zwischen dem Resonanzkörper und dem Wirbelbrett variierte zwischen 70 ° und 90 °. Der Resonanzkörper wurde mit Naturfell bespannt und mit seidenen Saiten bestückt. Die Anzahl der Saiten war relativ unterschiedlich. Aber normalerweise wurden 24-25 Saiten verwendet. Es gab auch Harfen mit dreißig Saiten. Die Saiten wurden jedes Mal je nach Tonleiter neu gestimmt. Das Instrument wurde normalerweise sitzend gespielt und auf der linken Seite des Schoßes gehalten. Um das Instrument soweit zu entwickeln, dass es unter den heutigen Bedingungen benutzt werden kann, haben wir in erster Linie nach den Gründen des Verschwindens der Çeng gesucht. Dies war zum Einen die je nach Tonleiter erforderliche Saitenstimmung und zum Anderen das Naturfell, das gegenüber Feuchtigkeitsschwankungen sehr empfindlich war. Wir haben das Instrument, das wir zuerst gebaut haben, mit Naturfell bespannt und dessen Beständigkeit sowie die Standhaftigkeit der Saitenstimmung ausprobiert. Als Ergebnis fanden wir heraus, dass eine Çeng, die ein Naturfell trägt, während einer Unterrichtsstunde 4-5mal gestimmt werden musste. Also entschieden wir uns für eine Holzdecke von 2 mm Stärke anstelle eines Naturfells. Dass die Çeng je nach Tonleiter erneut gestimmt werden musste und während des Vortrages keine Tonänderungen ermöglicht hat, war für uns die große Herausforderung. Um dies zu überwinden, haben wir ein Magnethebelsystem (auch zur Erzeugung der Halbtonschritte) entwickelt, wobei wir uns am Hebelsystem von Kanun orientiert haben. Dadurch hat die Çeng die Fähigkeit erlangt, innerhalb ihres Tonraums sämtliche Töne nach dem temperierten Tonsystem zu erzeugen. Es können auch Tonänderungen während der Ausführung in 100 Cent-Schritten leicht durchgeführt werden. Dies ermöglicht es, das Instrument reibungslos in der Musikerziehung einzusetzen. Unsere Arbeit für die Anwendung des 24 Ton-Systems, das der türkischen Musik zugrunde liegt, ist aber noch nicht abgeschlossen. Da wir das Instrument speziell für die Musikerziehung von Kindern und Jugendlichen entwickelt haben, haben wir den Tonraum in diatonischen Abständen zwischen G3 und A5 gehalten und somit die Saitenzahl auf 16 begrenzt. Wie bei Kanun, haben wir auch bei Çeng Nylon- oder Fluorcarbonsaiten benutzt und der Einfachheit halber für die Töne C und F, wie bei der Harfe, unterschiedliche Farben verwendet (für C Rot, für F Blau oder Schwarz). Um seine Handhabung und somit die Anwendung zu erleichtern, wurde das Instrument so konstruiert, dass es auf eine flache Ebene gestellt und gespielt werden kann. Aufgrund seiner Bodenebenheit kann es auf einen Tisch gestellt werden, dessen Höhe der Körpergröße des Spielers angepasst ist. Falls gewünscht, kann es auch auf dem rechten Knie (für Linkshänder linkes Knie) gespielt werden. Um zu verhindern, dass das Instrument während der Ausführung das Gleichgewicht verliert, wurde ein beweglicher Stabilisierungsarm angebracht, der auf- und zugeklappt werden kann. Mit einem Maß von 60 cm Höhe und 47 cm Breite ist das Instrument auch für Erwachsene leicht zu handhaben. Bei all unseren Entwicklungsbemühungen haben wir versucht, dem authentischen Aussehen der Çeng  möglichst treu zu bleiben. Es sollte jedoch beachtet werden, dass es unvermeidlich ist, gewisse Änderungen hinzunehmen, wenn ein Instrument, das vor mehr als dreihundert Jahren benutzt wurde, unter heutigen Bedingungen gespielt wird. Da das Instrument aus Harthölzern wie Ahorn, Walnuss und Kirsche gebaut wird, hat es eine lange Lebensdauer. Es kann auch mit Naturfell oder Kunstfell bezogen werden, wenn dies gewünscht wird. Und selbst, wenn die je nach Tonleiter erforderliche Saitenstimmung nicht als Hindernis angesehen wird, kann die Çeng auch ohne Halbtonhebel gebaut und verwendet werden. ÇENG Türkische Harfe ÇENG , Im Herbst 2017 wurde in der Verbandszeitschrift des VDH “Harfe heute”, Nummer:105, ein ausführlicher Artikel über Çeng veröffentlicht. Bezug über: www.harfe-vdh.de , Alman Arp İcracıları Birliği’nin resmi yayını olan “Bugün Arp” adlı derginin 105 nolu Sonbahar 2017 sayısında Çeng üzerine detaylı bir yazı yayınlanmıştır. Internet adresi: www.harfe-vdh.de